Skip to main content
COVID-19’un Ruh Sağlığımız Üzerindeki Etkileri

COVID-19’un Ruh Sağlığımız Üzerindeki Etkileri

Yeni Koronavirüs Hastalığı (COVID-19) pandemisi dünyayı etkisi altına alırken hepimiz içinde bulunduğumuz hızlı değişen ve belirsiz olan bu duruma stres, korku ve yaygın endişe gibi doğal ve normal olan tepkilerle yanıt verebiliriz.

Salgın hastalık dönemlerinde insanlar pek çok sıkıntı ile karşılaşabilmektedir. Bu sıkıntıların başında hastalık kapma ve ölüm korkusu gelmektedir. Birçoğumuz sevdiklerimizi koruyamama ve salgın hastalık nedeniyle onları kaybetme korkusu yaşıyoruz. Belki bazılarımız karantina altına alınma endişesi içinde ya da karantina uygulaması altında günlerini geçiriyor. Karantina uygulamasında olan kişiler buna bağlı olarak sevdiklerinden ayrı kalmanın endişesini yaşıyor; kendilerini çaresiz, sıkıntılı, yalnız ve depresif hissediyorlar. Bir yandan da bu dönemin uzaması halinde geçim kaynaklarını kaybetme, işten çıkarılma, karantina altındayken çalışamama gibi risklerin getirdiği kaygılar ile mücadele ediyorlar.

Salgın hastalık dönemlerinde yaşanan ve yukarıda sıraladığımız tepkilere ek olarak içinde bulunduğumuz döneme (COVID-19 pandemisine) özgü stres etkenleri de bizlere duygusal ve psikolojik olarak yük oluşturabilmektedir. Özellikle virüsü kapma ve sevdiklerimize/başkalarına bulaştırma endişesi yaşayabiliriz. Diğer sağlık problemleriyle ortak olan belirtilerin (örneğin ateş, öksürük) COVID-19 şüphesine yol açması bizim virüsü kaptığımız korkusunu yaşamamıza yol açabilir.

Dünyada yaşanan COVID-19 pandemisi; sosyal ağların, ekonomilerin zayıflaması, hastalığı atlatan ve hayatta kalan insanların damgalanması ile dışlanması, sağlık çalışanlarına öfke duyma ve saldırgan davranışlarda bulunma, yetkililer tarafından verilen bilgilere güvensizlik geliştirme, bu süreçte gelişen ya da önceden var olan ruhsal sorunların ve madde kötüye kullanımın nüksetmesi/artması gibi pek çok olumsuz sonuçları ortaya çıkarabilir. Bu yaşanan korkuların/tepkilerin bazıları gerçekçi tehlikelerden kaynaklanırken birçok tepki-davranış bilgi eksikliğinden, söylentilerden ve yanlış bilgilendirmelerden oluşmaktadır.

Biz ne yapabiliriz?
 
Tüm bu endişe, korku ve stres ile baş edebilmek için evde yapabileceğimiz basit ama bizi etkili sonuçlara götürecek faaliyetler şu şekildedir;

- Kriz zamanlarında üzgün, stresli, endişeli, şaşkın, korkmuş, öfkeli hissetmenin normal olduğunu hatırlayın.
- Güvendiğiniz, sevdiğiniz kişiler, arkadaşlarınız ve aileniz ile iletişimde kalın (E-posta, telefon görüşmeleri, sosyal medya platformları ve çeşitli aplikasyonların yardımı ile).
- Evde kaldığınız zaman süresince sağlıklı bir yaşam tarzını devam ettirin (Uygun diyet, sağlıklı uyku, egzersiz yapma ve evde sevdiklerinizle sosyal iletişim dâhil).
- Ulusal ya da uluslararası güvenilir kaynaklardan bilgi edinin. Riskleriniz ve nasıl önlem alabileceğinize dair bu kaynakları kullanın.
- Televizyonda ve sosyal medyada sizi rahatsız eden korkutucu görüntüleri izlemekten kaçının.
- Günlük gündeminizde COVID-19 ile ilgili izlediğiniz veya okuduğunuz yayınların sayısını azaltın (Saat başı yerine günde 1-2 kez).
- Stres ve diğer olumsuz duygu ve düşüncelerle başa çıkmak için tütün, alkol, ilaç ve diğer maddeleri (yatıştırıcı/uyarıcı) kullanmayın.
- Kendinizi kötü, bunalmış hissettiğinizde profesyonel bir uzman ile ya da güvendiğiniz bir kişiyle konuşun.
- Bu dönemde geçmişteki zor zamanlarınızda kullandığınız becerilerinizden faydalanın. Bu becerileri, bu salgın sürecinde duygularınızı yönetmeye yardımcı olması için kullanın.
- Yoga, plates, esneme hareketleri gibi fiziksel egzersizleri, nefes egzersizleri, meditasyon gibi rahatlama egzersizlerini deneyin.
- Kitap ve dergi okuyun. 

Arş. Gör. Cennet Kara Özçalık
Psikiyatri Hemşireliği Yüksek Lisans Öğrencisi
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü